Gökler sana ağlar, yerler bana küskün,
Deprem olur, sarsar yüreğimi geceler.
Bir yanım hep öylece, gidişine üzgün,
Kaç düğüm atsam, derler bana düzgün.
Daha kaç kere parçalarını toplayıp,
Seni bulacağım, dayanamıyor da şu gönlüm.
Eğer sen varsan, dünya bana dümdüz,
Şimdi burada yoksun, diyemi dizilmiş
Yollarıma koca koca sıra dağlar,
Değersiz, noksan, yoksun diye güçsüz.
Bir çocuk var, her gece yokluğuna sarılıp,
Sessizce bir köşede ağlar.
Yüzüm var mı sana söylemeye?
Gözyaşlarıma bakıp özlemeye,
Her saniye yolunu izlemeye,
Hakkım yoksa, söyle, nasıl yapayım?
Sözüm kâr etmiyor hiç kendime,
Yıkıldım, ağladım derdime.
Sorarken her şeyi, “Neden?” diye,
Gitmek sana yakıştı mı? Söyle!
Her dem seni anlar, herkes bana kızgın,
Gezdiğin her yeri ezbere yürüdüm,
Uyuduğun her yerde sızdım.
Ne kadar seni bağlar, ne kadar sana yazdığım?
Ne olursun, bul bir yolunu dene,
Tutta, götür beni saçmasapan bu diyardan.
Hayatım berbat, düzelmedi ki asla,
Ne yapacağımı bilmiyorum, içimde beni kahreden bu yasla.
Bu kadarı fazla, kimseye kulak asma,
Ama biraz olsun koy kendini,
Benim yerime yarama tuz basma.